*Kaşgarlı Mahmud**,
1008 'de dünyaya gelmiştir. Saciye ve HamidiyeMedreseleri'nde tahsil gördükten sonra kendisini Türk dili tetkikatına vakfetmiştir. Bu amaçla Orta Asya 'yı boydan boya katederek Anadolu 'ya oradan da Bağdat 'a gitmiş, 1072 -1073 yılları arasında hazırladığı meşhur kitabını Abbasi halifesine armağan etmiştir.Kitabın asıl nüshası bu gün Ayasofya Müzesi 'nde muhafaza edilmektedir. KitabınUygurca çevirisi ancak1978 'de yapılabilmiştir.Mahmud, Kaşgar 'a dönmüş ve 1105 'de vefat etmiştir. Türklerin yaşadığı şehirleri, köyleri, obaları bir birdolaşarak hazırladığı sözlük, İslâmiyet'ten önceki sözlü edebiyatımızıaydınlatan dev eserdir. 21. yüzyıl Türk asıllı Türkologlarca Türklükbilimi'nin (Türkoloji) başlangıcı kabul edilir.
Yazılış gayesi, AraplaraTürkçeyi çok, Türkçenin Arapça ile koşu atları gibi yarış edeceğini, Türkdilinin zenginliğini, her duygu ve düşünceyi anlatmaya elverişli olduğunuispat etmek içindir. Türkçenin zengin gramer özelliklerini ilk ve en çarpıcıbiçimde yansıtıyor.**Kaşgarlı Mahmut, iyi silah kullanan bir asker olmakla beraber, dilimizi,ulusal kültürümüzü, yurt sevgisini her şeyin üstünde gören ilk büyük dilbilginimizdir. Kitabının önsözünde şu ilgi çekici tümceler zer almaktadır:
"Türk 'ün,Türkmen Oğuz 'un,Çigil'in,Yagma'nınKırgız" target=_blank>'in,Yagma,kırkız 'ın lisanlarını vekafiyelerini tamimiyle zihnimde nakşettim. Bu hususta o kadar ileri gittimki, her taifenin lehçesi bence en mükemmel surette elde edilmiş oldu… Türkdili ile Arap dilinin at başı beraber yürüdükleri bilinsin diye…
"Türk 'ün,Türkmen Oğuz 'un,Çigil'in,Yagma
"**Ayrıca: "Türk dilini öğrenmek çok gerekli bir iş olur...
"**"Türk Sözlüğünün Divanı" anlamına gelen Kitâbü divân-i lûgat it-Türk (DivânüLügati't-Türk adlı Kaşgârlı Mahmut'un bu eseri, yalnız bir sözlük değil; İslâm'dan öncesiTürk edebiyatını, tarihini, coğrafyasını, folklorunu, mitolojisiniaydınlatan ansiklopedik niteliktedir.
**11. yüzyıl hemen bütün İslâm ülkelerinde Türklerin egemen olduğu birdönemdir. Karahanlılar devletinin, özellikleBüyük Selçuk İmparatorluğu 'nun askerlikçe ve uygarlıkça en parlak zamanı bu dönem içerisindedir. Otarihlerde Türklerin egemenliğindeki uluslar dilini öğrenmek ihtiyacınıduyuyorlardı. DivânüLügati't-Türk yabancılaraTürkçeyi öğretmek amacıyla 1073 -1077 tarihleri arasında Bağdat 'ta yazılmış bir sözlüktür.
**Türk sözcüğünün kuvvet, güç,kudret anlamı taşıdığını bize ilk bildiren Kaşgârlı Mahmut'tur.
**Divânü Lügati't-Türk 'teki sözcüklerin anlamları Arapça olarak yazılmıştır. Türkçe7500 sözcüğün Arapça karşılığı verilirken,sav denilen sözleri,sagu ağıtlar,koşuk denilen şiirler ,destan parçaları alınmıştır.Sözcüklerle ilgili bol bol seci ,mesel ,hikmet" target=_blank>,hikmet ,şiir ,efsane ;tarih ,coğrafya ; halk edebiyatı folklor bilgi ve örnekleri verilmiş;dilbilgisi kuralları ortaya konulmuş; Türkoloji 'nin sağlam temelleri atılmıştır.
Türkologların görüşü :Göktürk Yazıtları ile Kitâbü divân-i lûgat it-Türk, Türklük için büyük kazanç olmuştur.
**Hamirler diye çağrıldığını, bunun Oğuzların Emir yerine Hemir demelerindenkaynaklandığından bahsetmektedır. Kendisinin verdiği bu bilgilerdenKarahanlı ailesinden olduğu öğrenilmektedir. Ünlü kitabını 1070′de
tamamladığı ve bu tarihte yaşının da bir hayli ileri olduğu düşünülerek11.yüzyıl da yaşamış olduğu tahmin edilmektedir.İyi öğrenim görmüş, İslâmiyet'le ilgili bilimsel çalışmaları yakındanizlemiştir. Arapça ve Farsça 'yıda çok iyi öğrenmiştir. Türklerin bulunduğu bölgeleri gezmiş , ana dili olanTürkçenin bütün diyalektlerini yerlerinde öğrenmiş,geleneklerini göreneklerini yakından izlemiştir. Bütün Sirderya (Seyhun)kıyılarını dolaştığından kitabında söz etmektedir. Kitabındabelirttiğine göre, ailesi Kaşgar'dan Irak'a göç etmişti.Melikşah 'ın(1072-1092) eşi Terken Hatun 'un maiyetinde pekçok Kaşgarlı, bu dönemde Irak'a gelmişti. Mahmut'un ailesininde bunlarla birlikte gelmiş oldukları düşünülebilir. O sıralarda Irak İslâm Dünyası'nın en önemlikültür merkezlerinden biri idi. Bu nedenlebilimle uğraşanların buraya gelmek istemeleri doğaldı. Ayrıca Bağdat budönemde Türk nüfuzu altına girmiş ve halifeleri ayakta tutan da buradakiTürklerdi.
tamamladığı ve bu tarihte yaşının da bir hayli ileri olduğu düşünülerek11.yüzyıl da yaşamış olduğu tahmin edilmektedir.İyi öğrenim görmüş, İslâmiyet'le ilgili bilimsel çalışmaları yakındanizlemiştir. Arapça ve Farsça 'yıda çok iyi öğrenmiştir. Türklerin bulunduğu bölgeleri gezmiş , ana dili olanTürkçenin bütün diyalektlerini yerlerinde öğrenmiş,geleneklerini göreneklerini yakından izlemiştir. Bütün Sirderya (Seyhun)kıyılarını dolaştığından kitabında söz etmektedir. Kitabındabelirttiğine göre, ailesi Kaşgar'dan Irak'a göç etmişti.Melikşah 'ın(1072-1092) eşi Terken Hatun 'un maiyetinde pekçok Kaşgarlı, bu dönemde Irak'a gelmişti. Mahmut'un ailesininde bunlarla birlikte gelmiş oldukları düşünülebilir. O sıralarda Irak İslâm Dünyası'nın en önemlikültür merkezlerinden biri idi. Bu nedenlebilimle uğraşanların buraya gelmek istemeleri doğaldı. Ayrıca Bağdat budönemde Türk nüfuzu altına girmiş ve halifeleri ayakta tutan da buradakiTürklerdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder