26 Mart 2008 Çarşamba

Yusuf Has Hacib,


TÜRK TARİHİNDE DÜNYA ÇAPINDA BİR DÜŞÜNÜR

(Biraz kendimize de değer verelim yalnızca Batıda düşünür yok.)

YUSUF HAS HACİP

M.S. 1017 Karahanlı Devleti'nin Balasagun şehrinde dünyaya geldi.İyi bir eğitim gördü. Çağının geçerli bilimlerinin yanı sıra Arapça ve Farsça'da öğrendi.
1077 yılında Kaşgar'da vefat etti. Günümüzde türbesi, Çin kontrolu altındaki Doğu Türkistan'daki Kaşgar`dadır.
Karahanlı Devleti zamanında yaşıyordu,temel eğitimini Balasagun'da aldı. Kendisine önceden Balasagunlu Yusuf deniliyordu,sonra kendisine Has Hacib adı verildi.
Yusuf Has Hacib, Türk dil ve edebiyat için temel olan Kutadgu Bilig (Mutluluk kitabı) kitabının yazarıdır. Kutadgu Bilig 6645 beyitlik bir eserdir. Allah'a hamd,peygambere ve dört halifeye teşekkürle başlar.
Karahanlı devlet hükümdarı Ulu
Kara Bugra Han'a, Kutadgu Bilig adlı eseri (ilk siyasetname ve ilk mesnevi örneğini) 18 ay bir çalışma sonunda 1070 yılında sundu. Bu kitabı okuyan Ulu Kara Buğra Han kendisine "Ulu Has Hacib" unvanı ve Kaşgar'da vezir yardımcısı olarak görev verdi.
Kutadgu Bilig'in ilk nüshası
1439'da Herat'da bulundu. İkinci bulunan Arapça, ilki Uygurca`dır. Kitabın ilk baskısı 1900'de Radloff tarafından yapılmıştır.
Türk edebiyatındaki ilk siyasetnameyi yazmıştır. Türk edebiyatında ilk nazım şeklini o kullanmıştır.Bu nazım şekli de mesnevidir. Bundan dolayı Yusuf Has Hacip denmiştir.
Yazdığı Kutadgu Bilig eserinden bir bölüm:
Kitabıma,okuyana mutluluk getirsin,ona doğru yolu getirsin diye Kutadgu Bilig adını koydum.Ben sözlerimi söyledim,düşüncelerimi yazdım.Bu kitap her iki dünya için de doğruyu gösteren bir rehberdir,yardımcı bir eldir.Dosdoğru bir söz söyleyeyim size:Her iki dünyayı da devletle elinde tutabilecek kişiden daha mutlu kimse yoktur.
Önce Gündoğdu'yu tanıtayım.O hükümdardır,doğru yasayı(töre)temsil eder.
Aydoldu ile mutluluk güneşi doğar,o da mutluluğun(kut)temsilcisidir.Öğüdülmüş aklı,Odgurmuş akıbeti temsil eder.Ben sözlerimi bu dört değer(doğru yasa,mutluluk,akıl,akıbet)üzerine kurdum.Okuduğunda anlayacaksız,dikkat et.

Bir Türk'ün biyografisi olan bu madde bir taslaktır. İçeriğini geliştirerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz.
Yusuf Has Hâcib bu yapıtında bilimin değerini de tartışır. Ona göre, alimlerin ilmi, halkın yolunu aydınlatır; ilim, bir meşale gibidir; geceleri yanar ve insanlığa doğru yolu gösterir. Bu nedenle alimlere hürmet göstermek ve ilimlerinden yararlanmaya çalışmak gerekir. Eğer dikkat edilirse, bir alimin ilminin diğerinin ilminden farklı olduğu görülür. Mesela hekimler hastaları tedavi ederler; astronomlar ise yılların, ayların ve günlerin hesabını tutarlar. Bu ilimlerin hepsi de halk için faydalıdır. Alimler, koyun sürüsünün önündeki koç gibidirler; başa geçip sürüyü doğru yola sürerler.
Yusuf Has Hâcib, astronomi bilimini öğrenmek isteyenlerin, önce geometri ve hesap kapısından geçmesi gerektiğini söyler. Aritmetik ve cebir, insanı kemâle ulaştırır; toplama, çıkarma, çarpma, bölme, bir sayının iki katını, yarısını ve kare kökünü alma işlemlerini bilen, yedi kat göğü avucunun içinde tutar. Her şey hesaba dayanır.
Bir siyasetnâme veya bir nasihatnâme olarak nitelendirilebilecek Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hâcib'in ve içinde yetiştiği çevrenin ilmî ve felsefî birikimi hakkında çok önemli bilgiler vermektedir. Platon'un devlet ve toplum anlayışı çok iyi bilinmekte ve uygulanmaya çalışılmaktadır. Bilimin ve bilginlerin değeri anlaşılmıştır; bilim, güvenilir bir rehber olarak düşünülmektedir.Bunun değerini en iyi Yusuf Has Hacip bilmiştir.
Hayatı ; 1017 yılında; Doğu Türkistan’daki Balasagun şehrinde doğduğu tahmin edilmektedir. Karahanlı edip, şâir ve devlet adamı olan Hacip'in, Müslüman bir ailenin çocuğu olduğu varsayılmaktadır. Eğitimini; Balasagun’da tamamladıktan sonra, Karahanlı hizmetine girdi.Balasagun'lu Yusuf, olarak tanınan yazar, kendini çok iyi yetiştirdi. Tahmini olarak elli yaşlarındayken Kutadgu Bilig adlı meşhur eserini yazdı. Bu kitap; Karahanlı Sarayında çok beğenilerek Hacip'e “Uluğ Has Hâcib” unvanı verildi. Başvezir yardımcılığına getirildi. Bu görev; Karahanlı devlet memuriyetlerinden en yüksek payelerinden biriydi. Hâcib; İslâmî Türk edebiyatının, bilgin bir yazarı ve düşünürüdür. 1077 yılında, öldüğü varsayılmaktadır.

Hiç yorum yok: